download: Pdficon.png
Odticon.png
Version: 1.0

Şifa

Tanrı dünyayı ve insanı yarattığında, hastalık ve ölüm yoktu. İnsan Tanrı’ya ilk itaat etmediğinden beri, bu dünyada hastalıkların etkileri altındayız. Sevgisinden dolayı Tanrı bize şifa vermek ve bizi tekrar ilk ve asıl yarattığı gibi yapmak istiyor. Bunun için bize bir kurtarıcı göndereceği özel bir plan yaptı. Bu kurtarıcı hakkında Tevrat’ta: “Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler Onun yaralarıyla şifa bulduk.” denmiştir (Yeşaya 53:5).

İsa Mesih bu kurtarıcıdır. İsa dünyadayken birçok insanı iyileştirdi (örneğin İncil, Luka 5:17-26). Yeni bir hayata sahip olabilmemiz için İsa Mesih daha önce söylendiği gibi bir kurban olarak öldü ve yeniden dirildi. Şimdi bu dünyadan ayrıldı ama O hala aynı kişidir ve insanlara şifa vermek ve onları özgür kılmak için tüm yetkilere sahiptir. Bizi O’nun yolunda yürümeye ve dediklerine itaat etmeye çağırıyor. Bunu kabul etmemiz ve böylece ruhsal şifa ve iç huzura kavuşmamız Tanrı’nın gözündeki en önemli şey.

İsa Mesih öğrencilerine hastalar için dua etme görevi ve yetkisini veriyor: “İsa, Onikiler’i yanına çağırıp onlara bütün cinler üzerinde ve hastalıkları iyileştirmek için güç ve yetki verdi. Sonra onları Tanrı’nın Egemenliği’ni duyurmaya ve hastalara şifa vermeye gönderdi.” (İncil, Luka 9:1-2)

Hastalar için nasıl dua edilmeli?

  • Öncelikle hasta olan kişiye sorarız: “Tam olarak sorununuz ne, neyiniz var? Ne için dua edebilirim?”
    Ayrıca bunu da sorarız: “Şu an herhangi bir ağrınız ya da sakatlığınız var mı?” (böylece dua ettikten sonra bir değişiklik olup olmadığını anlayabiliriz)
  • İsa Mesih’in adıyla kısa bir dua edeceğimizi ve elimizi üzerine koyacağımızı açıklar ve izin isteriz.
  • Elimizi (ya da ellerimizi) uygun ve hastayı rahatsız etmeyecek şekilde üzerine koyarız.
  • Dua ederken ağrıya veya vücudun bölümüne vs. doğrudan hitap ederiz.
  • Bir şey olup olmadığını görebilmek için gözlerimizi açık tutarız.
  • Kısa ve öz dua ederiz. “İsa Mesih’in adıyla ağrı git! Amin.” gibi bir cümle yeterli.
  • Dua ettikten sonra, “Bir şeyler hissettiniz mi? Şu an ağrınız nasıl?” diye soralım.
    Ayrıca değişimi fark etmek için bir ölçek kullanabiliriz: “0’dan (hiç ağrı yok) 10’a (dayanılmaz ağrı) kadar olan bir ölçekte ağrınız önceden kaçtı? Ve şimdi kaç?”
    Önceden sakatlığı olan hastalar iyileşme var mı yok mu diye şimdi tekrar denesin.
  • Gerekirse dua etmeye devam edelim. Bazen şifa adım adım veya birkaç defa dua ettikten sonra gelir.
  • Eğer hasta şifa bulursa İsa Mesih’e hep beraber şükredelim!

Notlar:

  • “İsa Mesih’in adıyla” dua etmek bir sihirli formülü kullanmak anlamına gelmez. Herkes anlamalı ki şifa İsa Mesih’ten gelir ve duamız O’nu onurlandırmak içindir.
  • Şifa gelmesi için İsa Mesih’e iman ve güveni olan en az bir kişi olmalı. İman kas gibidir: Ne kadar kullanırsak ve antrenman yaparsak o kadar güçlü olur. Bize fazla gelen bir hastalıkla karşılaştığımızda daha tecrübeli bir arkadaşımızı alarak başka bir zaman dua etmeyi hastaya önerebiliriz.
  • Vücutlarını kullanmayı denerken insanlar dikkatlı olmalı, herkes kendi vücudunu en iyi tanıyan kişidir. Eğer doktor hastaya daha önce ilaç vermişse doktor da kişinin şifa aldığını ve ilacı bırakmasını onaylamalı.

Şifa gelmezse...

Fiziksel şifa veya değişim bazen doğrudan gelmez ya da çok belirgin olmaz. Bunun değişik sebepleri olabilir:
Affetmeme, günah (Yakup 5:15-16), sağlıksız beslenme, vücuduna dikkat etmeme, kötü ruhlardan gelen sıkıntı veya saldırılar, imanımızın yetersiz olması (Matta 17:14-21), Tanrı’nın başka bir zaman şifa verecek olması (Yuhanna 11) vs.

Bazen gösterilen ilk sorun asıl sorun değildir. Gerçek nedeni bulup onunla mücadele etmeliyiz. Bunun için aşağıdaki dört duayı edebiliriz:

Dört dua

  1. “Ya Rab, senin yüceliğin görünsün! Senin adını en çok yücelten şey olsun!
  2. “Lütfen bana bugün ne öğretmek istediğini göster.”
  3. “Lütfen bu hastalığın nedeni ve/veya amacını göster.”
  4. “Lütfen şimdi bana yapmam gerekeni açıkla.”

Hastanın aklına bir şey gelip gelmediğini sorarız. Tanrı hastaya veya bize bir şey açıklarsa önce o konuya odaklanalım.

Ruh ve beden arasındaki ilişki

İçimizde bir sıkıntı varsa bedenimiz bunu yansıtır. Bundan dolayı bedensel bir sorun aslında içsel hayatımızdan kaynaklanabilir ve bu, asıl nedenin sadece bir belirtisidir.

Durum böyleyse bedensel şifa için dua etmemizin faydası neredeyse yoktur. İlk önce düzelme olabilir ama sonrasında belirtiler tekrar geri dönebilir. Burada manevî soruna bakarsak bedensel şikâyetler de adım adım gider. Fiziksel şikâyetlerin çeşidi çoğu zaman manevî sorunlarla ilgili ipucu verir.

Örneğin boyun ağrısı
Uygun olmayan bir boyunduruğun bize baskı yapması ve/veya taşımamız gerekmeyen başkalarına ait yükleri taşımamız (bkz. Matta 11:30).

Ama asla alelacele teşhis vermeyelim. Her zaman Tanrı’nın Ruhuna kulak vererek o kişiye sevgiyle yaklaştığımızdan ve onun için en iyisini istediğimizden emin olalım!